Gözel, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “Suni gündemleriniz bitti ise sormak istiyorum” diyerek İçişleri Bakanı’na 5 soru yöneltti:
Sayın İçişleri Bakanı;
- Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ’ın uğradığı saldırı hakkında ülkenin İçişleri Bakanı olarak neden hiçbir kınamada bulunmadınız?
- Organize ve senkronize olduğu ayan beyan ortada olan, hatta bazı MHP’li isimlerin desteklediği ve sahiplendiği saldırıyı, henüz hiçbir delil yok iken neden apar topar “tepkisel” olarak niteleyerek normalleştirmeye ve meşrulaştırmaya çalıştınız?
- En küçük tıkırtıdan bile darbe iması çıkartırken, Ülkü Ocakları Ankara yöneticisi olduğu ortaya çıkan saldırganın “Erdoğan’ı darbe ile indirmeyi” hedeflediklerini açıkça ifade eden sözlerine neden sessiz kaldınız?
Öncelikle kıymetli validenize sarf edilen ahlaksız ifadeleri şiddetle kınıyoruz. Maalesef bu ülkede bu tür sözlü saldırılara maruz kalan yalnızca sizin anneniz değil. Birçok kadın, birçok anne, birçok eş, birçok evlat bu ahlaksızlıklara günbegün maruz kalıyor. Devlet adamlığı odur ki, yalnızca yakınlarının değil, evvela kimsesizlerin, mazlumların, hakkını savunacak kudreti olmayanların hukukunu korusun.
- Neden bugüne kadar bütün bu ahlaksız saldırılara sessiz kalırken, tam da böyle bir zamanlama ile parti içi bir tartışmanın fitilini ateşleyerek gündemi değiştirme çabasına girdiniz?
- Savcılar tehdit edilirken, gündemdeki saldırı olayları ve yargı tartışmalarıyla oklar MHP’ye yönelmişken bu okların yönünü neden kendi kabinenizdeki Adalet Bakanı’na çevirdiniz?
Özetle; Erdoğan’ı ve partinizi ateşe atmak pahasına MHP’yi korumayı mı tercih ettiniz?